Yaşadığımız modern yüzyıl içerisinde kendimizi şehrin temposuna kaptırarak bir ömür geçiriyoruz. Arabayı boşa almak gibi desem yanlış bir örnek olmaz sanırım. Sevdiklerimiz yaşlanıyor, çocuklarımız büyüyor. Bazen yakınlarımızı kaybediyoruz. Kayıplarımızdan sonra bir süre duruyor ve ölümü düşünüyoruz. Sonra alarmı kurup uyuyor ve rutin günlerimize tekrar başlıyoruz. Sanki hiç yakınlarımızı kaybetmemiş gibi sanki hiç ölüm yokmuş gibi… […]
Kategoriler